peki ya bilinmezlikler?
11 Ocak 2016 Pazartesi
ve hayat tam tutunmuşken yalpalatır yeniden. tutunduğun dal kesilir, belki de hiç var olmamıştır.. aslında en çok acıtan da bu sanırım, hiç yokmuş gibi olması yaşananların sümüklü bi peçete gibi atılması kara deliğe. niye be niye niye? tüm susuşlara inat sessiz çığlıklar biriktirdik? kendi dünyamızda olan gerçeklere öyle inandık ki o kadar olur be Süreya. hayal kurmanın mutsuz ettiğini öğrendik de uslanmayan yaramaz bi çocuk gibi bıkmadan usanmadan hayal kurduk, şuraya bi deniz çizdik şuraya bi şişe şarap dalga sesine nazır yakılan sigaralar.. bilmezdik ki dalganın bu kadar haşin olacağını, ve kumdan kalelerimiz bir kez daha yıkıldı Kumsalda. asla dedik suya yakın yere hayal kurmak yok. ASLA. ASLA. ama ne mi oldu beceremedik. Hayal kurmayı bile çok gördük kendimize. yanlış zamanlarda yanlış hayaller kurduğumuzu ögretemedi şu kahpe dünya bize. varsın yansın dünya.BAT DÜNYA BAT ,YAKIL, YIKIL. Olric de tam da böyle demişti.
13 Ekim 2014 Pazartesi
asi ve mavi
bi' tutam yeşilin içinde
dopdolu bir maviyim ben
dolunayda şiirler okurum gökyüzüne
parkların kimsesiz
kuytu köşelerinde sevişirim kimi zaman
kimi zamansa
sigaramın dumanına dalar hayaller kurarım
bi' tutam çimende bi' avuç dolusu maviyim
biraz asi, biraz maviyim
asi ve mavi.
dopdolu bir maviyim ben
dolunayda şiirler okurum gökyüzüne
parkların kimsesiz
kuytu köşelerinde sevişirim kimi zaman
kimi zamansa
sigaramın dumanına dalar hayaller kurarım
bi' tutam çimende bi' avuç dolusu maviyim
biraz asi, biraz maviyim
asi ve mavi.
21 Eylül 2014 Pazar
bi' çift pabuç
bir çift pabuç,
ne giyecek yerim vardı ne de zamanım,
giymedim
giyemedim ki
ne giymeye hevesim vardı, ne yürümeye yolum
hiç bağlamadım bağcıklarını,
yeni kokusu gitmedi hiç içinden, lastik mi neyse o kokuyordu
kokladım, kokladım da hiç ayağımı değdirmedim ki,
büyük müydü ki bi beden bana,
koşacak taşra yollarım yoktu ki
deneyemedim.
bir çift pabuç vardı
ne yürümeye yolum
ne giyecek yerim ne de zamanım vardı,
bir çift pabuç vardı
..
ne giyecek yerim vardı ne de zamanım,
giymedim
giyemedim ki
ne giymeye hevesim vardı, ne yürümeye yolum
hiç bağlamadım bağcıklarını,
yeni kokusu gitmedi hiç içinden, lastik mi neyse o kokuyordu
kokladım, kokladım da hiç ayağımı değdirmedim ki,
büyük müydü ki bi beden bana,
koşacak taşra yollarım yoktu ki
deneyemedim.
bir çift pabuç vardı
ne yürümeye yolum
ne giyecek yerim ne de zamanım vardı,
bir çift pabuç vardı
..
27 Mayıs 2014 Salı
üç nokta ünlem
gaddardım, olmalıydım. neden mi? çünkü korkaktım, korktum, lanet olsun ki korktum. yaşamaktan korktum, sevemekten, aşktan, bi gün şu olduğum konumda çocuklarımın olmasından korktum. üzmekten, hayatını mahvetmekten korktum.
nerden bilirdim ki? nerden bilirdim bi gün vazgeçebileceğini dünyadan. nerden bilirdim o hiç bir yaşanmışlığı olmayan günleri anımsayacağımı.
kimse bilmezdi ki ne hissettiğimi.sen de bilmezdin. yoktun ki. vardın aslında derinlerde, uçsuz bucaksız kıyıların en ucunda, uçurumun dibinde, tavanında gökyüzünün ve dibinde cehennemin.
işte. işte bu kadar vardın, ve bir hayal kadar yoktun. düşlerim kadar vardın, hayal kırıklıklarım kadar yok.
bilemedim.
ne zaman bildim ki nefes almayı? hadi kendimi geçtim de, düşlerden ne istedim be, gaddar ben.
ne çıkardı sanki son kez olsun kapılsaydım rüzgara açık denizde, son kez olsun pembe balonlara yazsaydım hayallerimi.
bi yerlerde, şu lanetli dünyanın bi ucunda gülümseyebildiğini düşünmek de hoş.
fazla konuştum yine.
bi daha susmamak üzere.
üç nokta ... ünlem !
nerden bilirdim ki? nerden bilirdim bi gün vazgeçebileceğini dünyadan. nerden bilirdim o hiç bir yaşanmışlığı olmayan günleri anımsayacağımı.
kimse bilmezdi ki ne hissettiğimi.sen de bilmezdin. yoktun ki. vardın aslında derinlerde, uçsuz bucaksız kıyıların en ucunda, uçurumun dibinde, tavanında gökyüzünün ve dibinde cehennemin.
işte. işte bu kadar vardın, ve bir hayal kadar yoktun. düşlerim kadar vardın, hayal kırıklıklarım kadar yok.
bilemedim.
ne zaman bildim ki nefes almayı? hadi kendimi geçtim de, düşlerden ne istedim be, gaddar ben.
ne çıkardı sanki son kez olsun kapılsaydım rüzgara açık denizde, son kez olsun pembe balonlara yazsaydım hayallerimi.
bi yerlerde, şu lanetli dünyanın bi ucunda gülümseyebildiğini düşünmek de hoş.
fazla konuştum yine.
bi daha susmamak üzere.
üç nokta ... ünlem !
26 Kasım 2013 Salı
tanrı
yağmur yağmış biraz,havaya kokusu sinmiş toprağın
sanki,
sanki biri dokunuyor bulutlara
ağlıyorlar,
tam avunuyorlar,tekrar,
tam da bitti demişken, hüzne dayanamayıp
hıçkırıyorlar.
peki ama, kim, kim dokununca bulutlara
ağlamaklı oluyorlar yukarıda,
yoksaa hey sen mi,
tanrı sen mi dokundun onlara,
sen mi izin verdin ağlamalarına,
sevdalarını kara toprağın derinliklerine gömmelerini sen mi söyledin?
hayallerinizi yıldızlara takıp unutun diyen sen miydin?
mutluluklarınızı o daracık göğüs kafesinize hapsedin diyen
öpüşmelerinizi yatak odanıza hatta yatağınızın en kuytusuna gizleyin diyen
haramı günahı öğreten de sendin öyle ya
tanrı,
bulutlar ağlıyor gökyüzünde
ve
yağmurun elleri uzanmış toprağa,
umut tohumları ekiyor,
bir uçtan diğer uca..
sanki,
sanki biri dokunuyor bulutlara
ağlıyorlar,
tam avunuyorlar,tekrar,
tam da bitti demişken, hüzne dayanamayıp
hıçkırıyorlar.
peki ama, kim, kim dokununca bulutlara
ağlamaklı oluyorlar yukarıda,
yoksaa hey sen mi,
tanrı sen mi dokundun onlara,
sen mi izin verdin ağlamalarına,
sevdalarını kara toprağın derinliklerine gömmelerini sen mi söyledin?
hayallerinizi yıldızlara takıp unutun diyen sen miydin?
mutluluklarınızı o daracık göğüs kafesinize hapsedin diyen
öpüşmelerinizi yatak odanıza hatta yatağınızın en kuytusuna gizleyin diyen
haramı günahı öğreten de sendin öyle ya
tanrı,
bulutlar ağlıyor gökyüzünde
ve
yağmurun elleri uzanmış toprağa,
umut tohumları ekiyor,
bir uçtan diğer uca..
12 Ekim 2013 Cumartesi
yalnızlığım benim, pasaklı kontesim
yalnızlık, fazlası acıtan, azı özleten, yalnızlığım benim pasaklı kontesim.
susarsın susarsın susarsın dudakların sustukça gözlerinden düşen damlalar konuşur, konuştukça konuşur..
tüm isyanların adına, tüm günahların ve terkedilmişliklerin adına konuşur,
tüm geçmişin adına tüm geleceğin için konuşur,
kırılan hayallerinin enkazı, yenilerine ise temel atmak için konuşur.
bi omuz istersin, biraz olsun ıslanması için bi omuz,yalnız olmadığını hissetmek için.
unutmuşsun bile işte,
YALNIZSIN. şu an için yalnızsın,tüm sevdiklerin bi aradayken seni ayrı düşüren bu düzene söversin.
sövdükçe günah derler, sus, konuşma derler; bastırılırsın.
düşünme derler, kabullen her şeyi, haksızlığı, tüm yokolmuşlukları, sevdalarını, ayrılığı, özlemi, emek hırsızlığını, kanıksanmış cümleleri kabullen derler. KABULLEN!
>> yalnızlığım benim, pasaklı kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi >> Can YÜCEL
susarsın susarsın susarsın dudakların sustukça gözlerinden düşen damlalar konuşur, konuştukça konuşur..
tüm isyanların adına, tüm günahların ve terkedilmişliklerin adına konuşur,
tüm geçmişin adına tüm geleceğin için konuşur,
kırılan hayallerinin enkazı, yenilerine ise temel atmak için konuşur.
bi omuz istersin, biraz olsun ıslanması için bi omuz,yalnız olmadığını hissetmek için.
unutmuşsun bile işte,
YALNIZSIN. şu an için yalnızsın,tüm sevdiklerin bi aradayken seni ayrı düşüren bu düzene söversin.
sövdükçe günah derler, sus, konuşma derler; bastırılırsın.
düşünme derler, kabullen her şeyi, haksızlığı, tüm yokolmuşlukları, sevdalarını, ayrılığı, özlemi, emek hırsızlığını, kanıksanmış cümleleri kabullen derler. KABULLEN!
>> yalnızlığım benim, pasaklı kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi >> Can YÜCEL
5 Eylül 2013 Perşembe
baazeenn...
bazen tüm gözler Nazım'ın Piraye'ye baktığı
aşık gözler, Nazım'ın gözleri
bazen tüm aşıklar Cemal Süreya'nın dizelerine
dökülüyor, tüm tutkuları, hasretleri, her yer AFRİKA oluyor,
bazen Kaybeden Kulübü kadar standart oluyor
hayat, tüm şehvetiyle karşılarken gece günü, standartlar umut oluyor aniden,
masumca
bazen İlkay Akkaya'nın "Ah Sensiz"
şarkısı oluyor hayat, tüm dizeleri onsuzluğun öksüz hisleri sarmış, sen ise
gözyaşlarına hakim olmaya çalışan beceriksizin tekisin,
bazen tüm makyajlar Turgut Uyar'ın palyaçosuna
yapılıyor, büyün yüzsüzler takma çehreler kazanıyor,
bazen tüm şarkıları Nurettin Rençber söylüyor,
hem söver hem sayar hem de seversin içten içe,
bazen tüm ayrılıkların acısını çıkarırcasına
Atilla İlhan dinliyorsun, ayrılık vaktini geciktirebildiğine kar sayıyorsun
aklınca,
bazen, gidersin sırf dönebilmek için ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)