3 Nisan 2013 Çarşamba

yağmur damlalarının camdaki dansını seyretmek ne güzel şeymiş oysa, yağmurdan kaçmak neden?
toprak kokusunu neden doyasıya çekmeyiz ki içimize, neden sevemeyiz yağmuru? sırılsıklam olmaktan ne çıkar ki? yağmuru tüm bedeninle hissetmek ne kadar güzel oysa. hiç denemedin ki nereden bileceksin :/ 
ne zaman yağmurun sesini duysan, bi damla düşse üzerine koşmaya başladın, gidecek yerin olmasa bile koştun, tek amacın koşmakmış gibi. ya da uyduruktan bi şemsiye açtın, rüzgara karşı gerdin onu, seni neyden koruyacaksa artık; yağmurdan mı rüzgardan mı ıslanmaktan mı? yoksa su birikintisine boşluğa düşer gibi düşmekten korktuğun için mi kaçtın? ya da kendinden mi kaçtın? yağmur hüznü getirir derler, hüzün yaşanmışlıkların getirisidir. acaba dur dur sen kendinden, kendi düşüncelerinden, geçmişinden mı kaçtın? belki de yaşanmışlıklarını en derinlere gömdüğünden yorulmaktan kaçtın! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder